KARS PUSULA / ADEM ALP
Kars'ın Sarıkamış ilçesindeki törende binlerce kişi, ellerinde bayraklarla şehitler için yürüdü. Enver Paşa komutasında düzenlenen Sarıkamış Harekatı sırasında donarak şehit düşen binlerce Mehmetçik, 109 yıl sonra Kars'ın Sarıkamış ilçesinde törenler ile anıldı. 'Türkiye Şehitleriyle Yürüyor' etkinliği ile binlerce kişi soğukta yürürken, törenlere Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da katıldı. Sarıkamış Harekatı'nın 109'uncu yıl dönümü nedeniyle Kars'ta 'Türkiye Şehitleriyle Yürüyor' etkinliği yapıldı. Sabah saatlerinde toplanma merkezinde bir araya gelen vatandaşlar, ellerinde bayraklarla yürüyüş için hazırlandı. Termometrelerin eksi 10 dereceyi gösterdiği Sarıkamış'ta yürüyüşe katılanlara Kars Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Sarıkamış Belediyesi ve Kızılay ekipleri, sıcak çorba ikramında bulundu. Kars Müftüsü Hamza Bayram'ın ettiği duanın ardından Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Vali Ziya Polat, AK Parti Milletvekili Adem Çalkın, CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, protokol ve 81 ilden gelen AFAD gönüllüleri ile çok sayıda vatandaşın katıldığı yürüyüş, komando andıyla başladı. Yürüyüşte gençler, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılı nedeniyle 100 metre uzunluğunda Türk bayrağı taşıdı. "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Vatan sana canım feda" sloganlarının atıldığı yürüyüş sırasında gençler de marşlar okudu.
5.5 kilometrelik yürüyüşün ardından katılımcılar, ay-yıldızlı tören alanına geldi. Tören alanında İzmir Soğuk Heykel Atölyesi tarafından soğuk heykel performansı gerçekleştirildi, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı da kahramanlık türküleri seslendirdi. Türk Hava Kurumu ekiplerince paraşütlü para motor gösterisi yapılarak Türk bayrağıyla vatandaşlar selamlandı. Sarıkamış Harekatı'na katılan askerlerin kıyafetleriyle törende yer alan Sarıkamış 9'uncu Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı askerler, alandaki dev Türk bayrağının altında nöbet tuttu. Şehitler için saygı atışı yapıldı ve saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından da Bakan Bak, Bakan Göktaş, anıta çelenk sundu. Kur'an-ı Kerim tilaveti sonrası 9'uncu Komando Tugay Komutanlığı'nda görevli Piyade Üsteğmen Mutlu Çelik, 109 yıl önceki Sarıkamış Harekatı ile ilgili bilgileri paylaştı.
'Bu Toprakta İzin Var' temasıyla düzenlenen törende konuşan Vali Polat, “Şanlı tarihimizin hüzünlü sayfalarından biri olarak hafızalarımızda yer alan Sarıkamış Harekâtının 109’uncu yılında, kutsal vatan topraklarını müdafaa etmek uğruna şehadet şerbeti içen Aziz Şehitlerimizi yâd etmek üzere düzenlediğimiz anma programımıza katılarak bizleri onurlandırmanızdan dolayı sizlere şahsım ve Karslı hemşehrilerim adına şükranlarımı sunuyor, saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sarıkamış şehitlerimiz ile birlikte, vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna şehadet şerbeti içen tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden Kahraman Gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükran duygularımla anıyorum. Şüphesiz ki aziz Milletimizin tarihi, kahramanlık destanlarıyla ve zaferlerle doludur. Anadolu’ya ilk giriş zaferimiz olan Ani’nin Fethi, Malazgirt Zaferi, İstanbul’un Fethi, Çanakkale ve İstiklal Savaşı bunlardan sadece bir kaçıdır. Ancak; Sarıkamış bunlardan apayrı bir destandır. Sarıkamış, bu milletin beyaz destanıdır. “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dizesinde de ifade edildiği gibi vatanına kastedenlere karşı çelikten sinesini siper eden, vatanın her karışını mübarek kanıyla sulayan şehitlerimizin, Sarıkamış Harekâtı’ndaki fedakârlıkları da vatana adanmışlık destanı olarak tarihe geçmiştir. Bu açıdan baktığımızda Sarıkamış harekâtı, Türk milletinin vatanı ve kutsal değerleri uğruna, olumsuz şartlara rağmen neleri göze alabileceğinin en güzel örneğidir. Sarıkamış, Türk harp tarihinin önemli muharebelerine sahne olmuş, ordumuz, çok ağır şartlar altında yapılan bu muharebede hem düşmanla hem salgın hastalıklarla hem de soğuk kış şartlarına karşı kahramanca savaşmıştır. 109 yıl önce, tarihin yazdığı en soğuk günlerde, ellerinde bayrak, dillerinde dua, yüreklerinde vatan aşkıyla yanan binlerce can, şahadete erdi. Sarıkamış’ta adını tarihe buzdan harflerle kazıdığı bir öykü yazdılar. Ama hüzünlü ama yürekleri dağlayan ama trajik... Ama onlar yitip gitmediler. Yüzleri, sesleri, sözleri bizimle. Sarıkamış; karın kurşun olup yağdığı, ayazın keskin bir bıçak gibi sineleri parçaladığı, anaların yüreğine ateş, yiğitlerin kaderine buz düştüğü yerdir. Sarıkamış; çam ormanlarının can ormanlarına dönüştüğü yerdir. Sarıkamış; bir yenilgi, bir geri çekiliş ve asla bir pes ediş değildir. Ecdadımız, tüm olumsuzluklara rağmen gösterdiği üstün cesaret, sabır ve metanetle, muharebe ettiği düşmanın bile takdirini kazanarak harp tarihinde eşine az rastlanır bir mücadele örneği sergilemiştir.
Sarıkamış'ta gazi, Rusya'da esir olan bir dedemiz, Sarıkamış’ın hüzünlü hikâyesini torununa bakın nasıl anlatmış:
“Oğul… Sarıkamış neredir bilir misin?
Ölüm kalım savaşı nicedir bilir misin?
Yıl, 1914, 22 Aralık,
Sırtımızda bir yazlık, ayağımızda çarık.
Tahin yok… Taam yok… Ot bulsak, ot yiyeceğiz.
Her dudakta bir tevhit… İnandık… Öleceğiz.
120 bin Mehmet, 120 bin çıplak nefer,
Karşıda Rus askeri, arkada Ermeniler.
Acımasız bir kış bu, dünya dondu donacak,
Ne bilsin Mehmet, bu yer ona mezar olacak.
Kelime-i şahadet dudaklarda son hece…
Akıl dondu, fikir dondu, bu nasıl bir gece?
O gece sabaha kadar kar, yağdı da yağdı.
120 bin Mehmet'ten 30 bini ancak sağdı.
Sabah ezanı... O gün, bir Harputlu okudu
Tabiat ilmik ilmik kardan kefen dokudu.
Kalanlar hep bir ağızdan getirdiler tekbir…
Kar altında kaldı doksan bin kimsesiz kabir…”
İşte; zihninizde hüzünle canlandıracağımız bu manzara, Türk Milletinin, vatan söz konusu olduğunda neleri göze aldığını göstermesi açısından dramatik ama bir o kadar da asil ve ilahi bir teslimiyettir. Evet, işte böylesine zorlu mücadelelerle kazanılan, her karış toprağı ecdadımızın mukaddes emaneti olan bu kutsal vatan toprakları üzerinde birlik-beraberlik içerisinde, hoşgörü, barış ve kardeşliğin hüküm sürdüğü cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak Asil Türk Milletinin şehit ve gazilerine olan borcudur. Bizler, Sarıkamış’ta düşmana göğsünü siper eden, birbirlerine sarılarak donan, kefenleri bembeyaz karlar olan ecdadımızı asla unutmayacağız. Millet olarak, ecdadımızdan miras aldığımız bu cennet vatanın ebedi bekçisi olacağız. Bu vesile ile programlarımıza desteklerini esirgemeyen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza, emeği geçen ve destek veren diğer kurum-kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; ülkemizin bağımsızlığı, bütünlüğü, birlik-beraberliği ve bekası uğruna Malazgirt’ten Sarıkamış’a, Çanakkale’den Sakarya’ya, Kıbrıs’tan 15 Temmuz’a, Zeytin Dalı’ndan Barış Pınarı’na, Pençe Kilit’e kadar, yurtiçi ve yurtdışı tüm harekatlarda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, hepinize saygılar sunuyorum.” dedi.
Bakan Göktaş ise, "Bugün üzerimize yağan kar, esen rüzgar, kar altındaki toprak, bizi çevreleyen dağlar, bize zemin olan yer, hepsi bir şeye şahitlik ediyor; Anadolu, kahramanlar yurdudur. Bu toprakların kahramanlıklarının şahidi yine bu topraklardır. Hangi taşı yerinden oynatsanız ardında bir destan yatar. Yemen'de susuzluğa direnen Mehmetçiklerin kahramanlığına yalın sıcak şahittir. Çanakkale'de mermilere göğüs geren kahramanların şahidi, Gelibolu'nun sert rüzgarlarıdır. İşte şimdi şahidimiz, Sarıkamış'ta, Allahuekber Dağları'nda yağan kardır. Ecdadımız 109 yıl önce burada vatan uğruna gözlerini kırpmadan ölüme yürüdüler. Atalarımızın bize miras bıraktığı bu vatanı korumak ve gelecek nesillere teslim etmek görevimiz. Onların gösterdiği cesaret ve fedakarlıkların hatırasını yaşatmak, en büyük sorumluluğumuz. Bu sorumluluğun büyük bir payı da ne mutlu ki bakanlık olarak bizim sorumluluğumuzda. Kahramanlarımızın emanetlerine yönelik faaliyetlerimizi Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü'müz bünyesinde yürütüyoruz. Bakanlık olarak biliyoruz ki şehit yakınları ve gazilerimiz bizim ailemizin bir parçasıdır. Onların huzurlu bir hayat yaşamaları için manevi, ekonomik ve sosyal desteklerimizi sürdürüyoruz. 2014 yılından bugüne kadar 49 bini aşkın şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamuda istihdamını sağladık. Cumhuriyet'in 100'üncü yılı kapsamında 'Vatan ve Kahramanlık Buluşmaları' projemiz ile gazilerimizi gençlerimizle bir araya getiriyoruz. Kahramanlarımız gençlerimizle hikayelerini paylaşıyor. Bugün burada, aynı şuurla, tarih boyunca bu topraklar uğruna verilen mücadeleleri hatırlıyor, o mücadelelerin bizlere yüklediği bilinçle hareket ediyoruz. Ecdadımız, bizlere sadece geçmişin hatıralarını değil, aynı zamanda geleceğe dair umutları da miras bıraktı. Bizler, bu umutları yeşertmek, bu topraklarda huzurun ve refahın her zaman var olmasını sağlamak için var gücümüzle çalışacağız. Atalarımız gibi biz de kendi destanımızı yazmak için kararlılıkla ilerleyeceğiz. Hepimiz, bu toprakların kahraman evlatları olarak, geçmişten aldığımız güç ve ilhamla, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için mücadele ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki bizim de yazacağımız kahramanlık hikayelerimiz, gelecek nesillerin yüreğinde yer edecek. 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek nesil burada. İnşallah 'Türkiye Yüzyılı'nın ilk nesli de burada toplanacak. Tıpkı bugün olduğu gibi onlar da aynı heyecan ve gururla gelecekler, ecdadımızın hatırasına sahip çıkacaklar. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Beyaz kar üzerinde dalgalanan al bayrağımız, sonsuza kadar gök kubbemizde dalgalansın" diye konuştu.
Bakan Bak da konuşmasında şunları söyledi: "Bugün, burada bu destanı hep beraber dinliyoruz, yaşıyoruz, görüyoruz. Yürüyüşe başlamadan önce komando birliklerimizin komando marşını dinlerken yüreğimiz coştu. İşte bu Türk ordusudur, Türk askeridir. Hep beraber onların coşkusunu hissettik. İşte bu dağlarda bu aslan parçaları yatıyor. Bizlere düşen de bu yiğitleri unutmamak, toprağa düşen bu yiğitleri asla unutmamak. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bu topraklarda vatanın dört bir köşesinde şehit düşmüş yiğitlerimiz için Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak programlar düzenliyoruz. Çanakkale Zaferi'ni kutlamaya gidiyoruz. 57'nci Alay için gidiyoruz. Yine Kütahya'da, Dumlupınar'da, Sakarya'da efsanevi mücadelelerinin olduğu yerlerde gençlerimize bu efsaneleri anlatıyoruz. Gençlerimize şunu söylüyoruz; 'bu topraklar şehit kanlarıyla sulanmıştır. Bu topraklarda izin var. Bu topraklarda senin parçan var. Bu topraklar, bu coğrafyanın bedeli çok ağır.' İşte gençlerimize bunları hatırlatıyoruz. Türkiye'nin dört bir yanından gelen gençlerle beraber buradayız. 109'uncu Sarıkamış Harekatı'nı anma törenlerindeyiz. Buraya uzaktan, yakından çevre illerden gelen vatandaşlarımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. Hep beraber coşkuyla yürüdük. Bayrağımızla beraber yürüdük. Aslan parçası, yiğit askerlerimizle yürüdük. Onların komutanlarıyla yürüdük. İşte bu askerlerle, bu vatanda, bu milletle, bu ülkeyle, gurur duyuyoruz. Yine Kurtuluş Savaşı'nda destan yazan Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına, efsanevi komutanlar Fevzi Çakmak Paşa'ya, Doğu'nun yiğit evladı Kazım Karabekir'e, burada şehit düşenlere selam olsun. Onları asla unutmayacağız. Onlarla beraber bu vatanı ilelebet payidar kalması için savaşacağız. İşte vatanın dört bir köşesinde sınırları bekleyen yiğitlerimize, askerlerimize, güvenlik güçlerimize onlara selamlarımızı iletiyoruz. Allah ayaklarına taş değdirmesin. NATO Parlamenter Asamblesi’nde görev yaptım. Milletvekili olduğum zaman toplantılarda NATO'yla ilgili toplantılarda askeri brifing verirken NATO komutanları şunu ifade ediyordu. Bu da bizi gururlandırıyordu. 'Savaştığınız zaman Türk askeri gibi savaşacaksınız.' İşte böyle bir orduya sahibiz. Böyle bir milletiz. Türkler, bu coğrafyada böyle bir millet. Sarıkamış'ta hüzün var ama gurur var, ruh var, heyecan var, vatan var, millet var, bayrak var. Bununla gurur duyuyoruz. Yine bize karşı düzenlenen her türlü emperyalist oyunlar, onların maşaları, terör örgütleri hepiniz ne yaparsanız yapın asla ve asla bu millete diz çöktüremezsiniz. Bu millete diz çöktüremezsiniz. Bayrak asla inmeyecek, ezan susmayacak, ilelebet bu millet payidar kalacak. Bu topraklarda bu millet payidar kalacak. İşte göstergesi burada. Vatan burada, gençler burada, Türkiye burada. Teknolojiyi anlatıyoruz. Savunma sanayinde devasa yatırımlar yapıyoruz. Anadolu'nun gemisi orada, SİHA'lar orada, Altay tankı orada, savunma sanayi orada. Bu coğrafyada güçlü Türk ordusu burada. İşte vatan işte millet burada. Şehitlerimizin huzurunda yine şöyle tamamlayalım. Yolun sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti diyoruz. Ülkemizle gurur duyuyoruz. Vatanımızla gurur duyuyoruz. Şehitlerimizle gurur duyuyoruz. Ordumuzla gurur duyuyoruz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Muharip uçak ve 'Çelik Kanatlar' helikopter gösterisi yaparak törene katılanları selamladı.