REFLÜ VE BESLENME TEDAVİSİ
Kimimizin en sevdiği bol yağlı, bol acılı yemeklerden vazgeçtiği, kimimizin inadına yiyip sonucuna katlanmak zorunda kaldığı, geceleri acı ekşi ağza gelen bir sıvı ile uyandığı erken tedavi ile önüne geçilemediği takdirde ciddi sorunlar yaşatan bir sağlık sorunu olarak tanımlamak yerinde olur.
Reflü yaygınlığı artan hamilelikte, yeni doğmuş bebeklerde dahi sıkça rastlanan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Mide içerisine giden besinlerin tekrar yemek borusuna ve ağza doğru gelmesi olayı reflü olarak adlandırılır. Bu durum yemek borusunu çok fazla tahriş etmektedir.
GENELDE HASTALARDA BELİRTİLER:
Yemeklerden sonra göğüs ağrısına benzer mide yanması,
Ses kısıklığı, öksürük, bazı durumlarda: sırt, boyun veya çenede ağrı,
Karın da ağrı, sancı, astım semptomları, kanamalar,
Acı veya ekşi mide içeriğinin genelde uyku halinde kendiliğinden ağza gelmesi,
Bulantı, geğirme, artmış salya üretimi, diş minesinde incelme.
HASTALIĞA NEDEN OLAN DURUMLAR:
Virüs enfeksiyonları, intubasyon, azalmış alt özefagus sfinkter basıncı, mide fıtığı, artmış kilo alımı (özellikle karın bölgesi yağlanması), gastrik boşalmanın gecikmesi, sürekli kusmalar.
REFLÜ İÇİN BESLENME TEDAVİSİ NASIL OLMALIDIR?
· Reflü hastaları için beslenme tedavisi genellikle olumlu sonuçlar vermektedir.
· Vücut ağırlığı en tetikleyen sebeplerden olduğu için kişiler ideal ağırlığına ulaşmalıdır.
· Kullanılan ilaçlar B12, Fe, Ca vitamin ve minerallerinin emiliminde sorun yaratacağı için eksiklik olmamasına dikkat edilmelidir.
· Sık aralıklarla beslenilmelidir. Mide açlık hissetmemelidir. Genellikle 3 ana 3 ara öğün tercihi hastalar için uygun olmaktadır.
· Yemekler az az ve iyice çiğnenerek tüketilmeli ve öğünlerde küçük porsiyonlar tercih edilmelidir. Midenin çabuk ve fazla dolması engellenmelidir.
· Yemeklerle birlikte sıvı (çorba, su, salata) tüketilmemelidir. Su tüketimi öğün aralarında tercih edilmelidir.
· Sakız çiğnenmesi gibi hava yutulmasını sağlayacak durumlardan kaçınılmalıdır.
· Hastaların yatmadan 3-4 saat önce ana öğünlerini tüketmelidirler.
· Çikolata, nane, soğan, domates, portakal gibi basıncı azaltan besinlerden kaçınılmalıdır.
· Yatak başı hastanın rahat edebileceği yükseklikte olmalıdır.
· Yemekler pişirilirken kızartmalar ve kavurmalardan uzak durulmalıdır.
· Çok sıcak ve çok sıcak besinler yemek borusuna zarar verebileceği için kaçınılmalıdır.
· Tok karnına orta veya hafif düzeyde sporlar, yürüyüşler yapılmamalıdır. Fiziksek aktivite ile besinler yemek borusuna kaçabilir.
· Sıkı kemer, korse, dar kıyafetler kullanırken dikkat edilmelidir.
· Sigara, alkol ve kafein içeriği yüksek ürünler tüketilmemelidir.
· Aşırı yağlı, bol baharatlı, acılı yemeklerden uzak durulmalıdır.
· Posa içerikli beslenme tedavisi hastalığın seyrini yavaşlatmaktadır.
· Hazır paketli, işlenmiş, salamura, konserve türü besinlerin tüketim sıklığı azaltılmaldır.
KAÇINILMASI GEREKEN BESİNLER
Fermente alkollü içecekler,
Kahve ve kafeinli içecekler, bitki çayları, koyu çaylar
Meyveler: portakal, mandalina, limon
Sebzeler: domates asit içeriği çok yüksek
Yağlı besinler,
Büyük lokmalar, acı baharatlı yiyecekler ve içecekler,
Ph değeri düşük besinler (turunçgiller, domates, meyve suları, gazlı içecekler)
Alkol,
Kırmızı ve karabiber gibi acılı baharatlar.
REFLÜ NASIL ÖNLENEBİLİR?
Geneklikle beslenme alışkanlıkları ile bağlantılı olan bu hastalık, yanlış beslenme alışkanlıklarını düzeltilmesi ile midede ki sorunlar ortadan kalkmış olur. Beslenmeye dikkat edilip ideal kilo da seyir edilirse bu hastalığın önüne geçilmelidir.
Reflü hastalarının beslenme tedavisi için uzman kişilerden (Beslenme ve Diyet Uzmanı) yardım alınmalıdır. Yapılan kişiye özel beslenme tedavisi ile hastalık semptomları seyrekleşir ve iyileşmeler kolaylaşır.