Başkan Ödül, "Türk veteriner hekimleri, yerli ve milli aşı üretme tarihine, kültürüne yeteneğine sahiptir. Bu meziyetler sayesinde, Kurtuluş Savaşı Kahramanlarımızdan Mareşal Fevzi Çakmak 'Eğer Türk veteriner hekimleri olmasaydı istiklalimizi kazanamayacaktık' sözünü söylemiştir. Aşı gibi koruyucu hekimlik tedbirlerine yatırılan bütçe her zaman fazlasıyla geri dönmektedir " ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeye göre 65 yaş üstü vatandaşların sokağa yasağını da değerlendiren Ödül, veteriner hekimlerin de sağlık çalışanları haricinde ifadesine dahil edilmesi gerekliliğine vurgu yaptı. Ödül, "65 yaş ve üstü kişiler ile kronik hastalığı olan şahısların sokağa çıkma yasağını düzenleyen İçişleri Bakanlığının Genelgesinde, kamu görevlileri ve eczacılar yasaktan muaf tutuldu. Genelgede sağlık çalışanları adı altında veteriner hekimlerin de kastedildiği düşünülmekle birlikte bu hususa açıklıkla getirilmedi. Bunun için sağlık hizmeti sunan veteriner hekimlerin de genelge kapsamına alınarak sokağa çıkma yasağından muaf tutulmalarının gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü serbest veteriner hekimler acil hizmeti vermektedirler. Veteriner hekimlerin acil hayvan sağlığı hizmetlerini yürütebilmeleri, ülke ve bölge hayvancılık ekonomimizin sekteye uğramaması için 65 yaş sokağa çıkma yasağı genelgesinde bizzat mesleğimizin isminin geçmesini istiyoruz" diye konuştu.
Kars Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ercan Ödül "Veteriner Hekimler Covid-19 ile mücadelede her türlü göreve talip" dedi. Başkan Ödül yaptığı açıklamada Veteriner Hekimler Cumhuriyet öncesi dönemden beri akademik eğitimlerinde viroloji bilimi üzerine akademik düzeyde dersler alır, ayrıca veteriner sahada yıllardır virüsler ile aktif bir mücadele içindedir . Veteriner Fakülteleri bünyesinde bulunan Virolog veteriner hekimler Covid-19 aşısı ve serumunu kısa sürede üretmeye hazırdır ve Covid-19 ile mücadelede her türlü göreve talibiz ifadesini kullandı.
Veteriner Hekimler çiftlik, evcil, yabani birçok hayvanı tedavi ediyor ve koruyor. diyen Başkan Ödül, Dünyanın yaşadığı bu olağanüstü günlerde bile yine hayvanlardan insanlara geçen zonooz infeksiyonlar konusunda mücadele için Veteriner Hekimler sahada yer alıyor. Dünyada şu an bilinen en az 1415 patojen enfeksiyon etkeninin 868'i zoonoz karakter taşımaktadır. Her yıl birçok enfeksiyon çıkmaktadır. Bu enfeksiyonların yüzde 75'i de zoonoz karakterlidir. Yani hayvanlardan insanları enfekte etme potansiyeline sahiptir. 2019 yılında yine hayvanlardan insanlara geçtiği belirtilen SARS-COV-2 virüsü ve Covid-19 hastalığına neden olan virüs yine zoonoz karakterlidir" ifadelerini kullandı. İnsanlarda son yıllarda ortaya çıkan hastalıkların birçoğunun hayvanlardan kaynaklandığını hatırlatan Ödül, gıda güvenirliğinin ve sürdürülebilir gıda güvenliğinin önemine dikkat çekti. Ödül, "İnsanlarda görülen hastalıkların büyük bir kısmının hayvanlardan kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda, gıda güvenilirliği ve sürdürülebilir gıda güvenliği ancak hayvan sağlığı ve refahının güvence altına alındığı ve sürdürülebilir hayvan yetiştiriciliğinin tesis edilebilmesi, hayvanların sağlıklı olarak yetiştirilebilmesi ile mümkündür. Bu kapsamda bugün dünyada defaatle tekrar ettiğimiz ve altını çizdiğimiz Tek Sağlık konseptinin önemi her geçen gün artmaktadır. 'Sağlıklı İnsan İçin Sağlıklı Hayvan' anlayışı üzerine kurulu 'Tek Sağlık Konsepti' yaklaşımında, çevrenin, hayvan sağlığı ve refahı, gıdanın, halk sağlığı ve insanın korunması önem kazanmaktadır. Bölgemizde ve Ülkemizde tüm Veteriner hekimler kamu, serbest, akademisyen veteriner hekim ayrımı olmaksızın tarihi bir sorumluluk olan Tek Sağlık konsepti konusunda üstlerine düşengörevi yapmaktadırlar. Tek Sağlık konsepti çerçevesinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bu süreçte Covid-19 pandemisinde veteriner hekimlerin önemli bilgi birikimine sahip olduğunu ve burada eczacıların, veteriner hekimlerin ve diğer fakülte mensuplarının görev alması gerektiğini belirtti. Bunu yaparken Veteriner Fakültelerinin de uzun yıllardır bunu yaptığını belirtti. Biz de buradan cesaret alarak; ülkemizde Zoonotik Hastalıklar Araştırma Enstitüsü'nün, Tarım ve Orman Bakanlığının bünyesinde bağımsız bir veteriner otorite, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'nün kurulması gerekliliğinin altını çiziyoruz. Çünkü veteriner hekimler bugün İstanbul Pendik Araştırma Enstitüsü, Ankara'da Etlik Araştırma Enstitüsü yine Ankara'da bulunan Şap Araştırma Enstitüsünde viral etkenler ile mücadele faaliyetlerini başarıyla yürütmektedirler. Bu yürüttükleri faaliyetlerde tek bir hastalığa karşı virüsün izolasyonunu, virüsün karakterizasyonunu, virüsün tanısını ve elde ettikleri saha suşlarından virüsün aşı çalışmalarına devam etmektedirler. Ürettikleri aşılarla Türkiye'deki birçok hastalığı salgın niteliğinden tek tük görünen vaakalar seviyesine düşürmüşlerdir. Örneğin 90lı yıllarda ortaya çıkan Sığır Vebası hastalığı viralkökenli pandemik seyreden bir hastalık iken birkaç yıl içerisinde ülkemizde veteriner hekimler tarafından geliştirilen aşı ile Türkiye'den tamamen eradike edilmiş yani yok edilmiştir. Veteriner hekimlerin ürettikleri bu aşılar, Türkiye'de son derece başarılı bir şekilde çalışmakta ve hayvan hastalıklarla mücadelede önemli rol oynamaktadır" diye konuştu. Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını üzerinden gelecekteki salgınlara da dikkat çeken Ödül, "Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığının ortak yönetiminde kurulması gerektiğine inanıyoruz. Gelecekte Covid-19 hastalığına zoonotik başka hastalıklar da eklenecek. Her hastalık çıkışında en kısa sürede; tanı kitine, antiviral ilaçlara, aşı üretimine, yetişmiş personele ihtiyaç olacak. Veteriner hekimlerin aşı üretme, tanı koyma konusundaki tecrübelerinden ülkemiz faydalanmalı. " açıklamasında bulundu.
