KARS PUSULA / ADEM ALP
Kars, Ardahan, Iğdır Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulunun “Dünya Arı Günü” nedeniyle yayınladığı basın açıklaması yaptı.
Kars, Ardahan, Iğdır Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Ödül, 20 Mayıs Dünya Arı Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 20 Aralık 2017 tarihinde aldığı kararla 20 Mayıs "Dünya Arı Günü" olarak ilan edilmiş ve Dünya Arı Günü ilk kez 20 Mayıs 2018'de kutlanmıştır. Bu tarih modern arıcılığın öncülerinden olan Anton Jansa'nın doğum günü anısına seçilmiştir. Bu yıl Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü'nün, FAO'nun, Dünya Arı Günü sebebiyle "Arı İçin Rezerve: Arıcılık ve Arı Sistemlerinin Çeşitliliğinin Kutlanması" teması adı altında özel bir gündem ile kutlama yapacağını biliyoruz. 'Şimdi arıları ve onların yaşamları ve sistemlerini nasıl destekleyebiliriz, dönüşüm ve desteklemeyi yeniden düşünme zamanıdır' yaklaşımıyla programda arıların geniş çeşitliliğinin öneminin farkındalığı ve sürdürülebilir arı koruma sistemleri, onların gıda sistemleri ve geçim kaynaklarına katkılarında karşılaştıkları tehdit ve zorlukların gündeme getirileceği açıklanmıştır. Arılar yüzyıllardır insanlara, bitkilere ve çevreye faydalı işler yapmaktadır. Arılar ve diğer tozlayıcılar Polenleri bir çiçekten diğerine taşıyarak sadece meyve, kuruyemiş ve tohumların bol üretimi değil aynı zamanda besleme ve gıda güvenliğinin daha çeşitli ve en iyi kalitede olmasını mümkün kılmaktadır. Vahşi tozlayıcılar ile birlikte arılar, biyoçeşitliliğin sürdürülmesi, birçok bitkinin üretimi ve yaşamının garanti altına alınması, ormanların yenilenmesinin desteklenmesi, iklim değişikliğine adaptasyon ve sürdürülebilirliğin teşvik edilmesi ile tarımsal ürünlerin miktar ve kalitelerinin geliştirilmesinde önemli rol oynamaktadır" ifadelerini kullandı.
"Her yıl Dünya Arı Gününü kutlayarak, arı ve diğer tozlayıcıların dünya ve insan sağlığını korumak için oynadığı başlıca rol ve bugün karşılaştıkları birçok zorluğa karşı farkındalık artırılabilir. Azalan arılar ve tozlayıcılara karşı; bugün kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve herkese düşen görev; tozlayıcıların ve yaşam alanlarının korunması ve genişletilmesi, onların sayılarının ve çeşitliliğinin artırılması ve arıcılığın gelişiminin sürdürülebilirliğinin desteklenmesidir. Bu noktada Dünya Arı Günü bir fırsat sunmaktadır. Arılar yaşam demek, arı varsa hayat var. Hepimizin yaşamı, onların yaşamına bağlıdır. Onlarsız, yemeye alışkın olduğumuz ürünlerin çoğu tehlikeye girmektedir. Tozlaşma, bitkiler dünyasında, türlerin devamlılığını sağlar. Yapılan gözlemlere göre, insanların besinlerinin % 90'ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçü arıların tozlaşması (polinasyon) sayesinde elde edilmektedir. Günde 20.000 arı kovandan birkaç kez çıkarsa, her gün 20 milyon veya daha fazla çiçeğin tozlaşması sağlanabilir. Tarımsal ürünlerin arılar tarafından tozlaştırılması yalnızca verimi artırmakla kalmaz aynı zamanda meyve kalitesini de yükseltir. "Arıların geleceği insanlığın geleceği demektir. Bu yıl Dünya Arı Günü’nün teması; Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından “ Siz de katılın- Arılar için daha iyisini yapalım” olarak belirlenmiştir." dedi.
“Dünya Arı Günü’nün amacı; arıların insanlık ve dünya için taşıdıkları önemin toplumda farkındalığının oluşmasını sağlamaktır. Arıların ekosistemin ve buna bağlı olarak biyoçeşitliliğin korunmasında, hızla artan dünya nüfusunun sürdürülebilirliğinin sağlanmasında hayati derecede önemli bir rol oynadığını anlatan Ödül, "Albert Einstein'nın 'Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır' değerlendirmesi, bu önemin ispatı niteliğindedir. Arı varsa hayat var demektir. Tozlaşma, bitkiler dünyasında, türlerin devamlılığını sağlar. Yapılan araştırmalar, insanların beslenmesinde önemli bir yer tutan bitki türlerinin %75’i arıların tozlaşması (polinasyon) sayesinde elde edilmekte olduğunu ortaya koymuştur. Tarımsal ürünlerin arılar tarafından tozlaştırılması yalnızca verimi artırmakla kalmaz aynı zamanda ürün kalitesini de yükseltir" ifadelerini kullandı.
"Dünya Arı Günü vesilesi ile yaşanan covid-19 pandemisini de dikkate alarak hastalıkların korunma ve tedavisinde bal, polen, propolis ve arı sütü gibi arı ürünlerinin tüketiminin arttırılması oldukça önemlidir." diyen Ödül, "Bu ürünlerin bakteri, virüs ve diğer enfeksiyonlarla mücadelede bağışıklık sistemimizin güçlenmesine katkı sağladığı bilinmektedir. Ülkemiz sahip olduğu yaklaşık 8 milyon kovan varlığı ile dünyada ikinci sırada, 120 bin ton dolayındaki bal üretimi ile dünyada altıncı sıralarda yer almaktadır. Fakat kovan başı verim bakımından ülkemiz dünyada 17. sırada yer almaktadır. Bir kovandan elde ettiğimiz bal üretimi şuan ortalama 13-14 kg olmakla beraber hem üretim mevsiminin uzun olması hem de çiçeklenmenin ülkemizde arıcılık için oldukça avatanjlı olmasından dolayı kovan başı ortalama üretim miktarımız 30 kg civarı olmalıdır.” değerlendirmelerinde bulundu.
Arıcılıkta bütüncül ulusal stratejilere ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Ödül, şunları kaydetti: " Hedeflenen miktarda bal ve diğer arı ürünleri elde edebilmek için Kamu, Akademi, STK'lar ve özel sektör işbirliği ile ulusal ve yerel arıcılık sektörel durum tespit edilmesi amaçlanmalı ve tespitler ışığında stratejiler ortaya konulmalıdır. Arı sağlığını tehdit eden onlarca hastalıkla mücadele amacıyla planlar hazırlanmalıdır. Ülkemizin yerel arı ırkları tespit edilerek tescillenmeli, tescil edilen ırklardan yüksek verim alabilmek için ıslah çalışmaları yapılarak kovan başı verim artışı sağlanmalıdır. Çiftçi-Arıcı koordinasyonu daha da geliştirilerek arı varlığı tehdit etmeyecek bir biçimde, bilinçli ilaçlama çalışmalarının yürütülmesi gerekmektedir. Arı yetiştiricilerinin düzenlenecek eğitim çalışmalarıyla teknik bilgi ve becerileri arttırılmalı ve arıdan alınan ürün sayısının arttırılması ile profesyonel arıcılığın önü açılmalıdır. Ülkemizde yerel arı ırkları arasında en değerlilerinden olan Kars, Ardahan bölgemize has Kafkas arı ırkının tescili 2004 yılında yapılmıştır. Bölge iklim ve coğrafyasına adapte olmuş, çalışkan ve uysal bu arı ırkı anatomik avantajları sayesinde nektarlardan en üst düzey faydalanması ile öne çıkar. Kafkas Arı ırkının ıslah çalışmalarına ivedilikle başlanması ve bu ırkın ülkemizin başka bölgelerinden bölgemize gelen arı ırkları ile karışmasının önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması oldukça büyük önem arzetmektedir. Arıların geleceği insanlığın geleceği demektir. 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nün bu mucizevi varlıklar için bir farkındalığa vesile olmasını temenni ediyor, ülkemiz, mesleğimiz, sektörümüz ve yetiştiricilerimiz için önemli katkılarının olmasını diliyor, bu anlamlı günü kutluyorum."