KARS PUSULA / ADEM ALP
Kars’ta 24 Kasım Öğretmenler Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı. Kutlamalar kapsamında göreve yeni başlayan öğretmenler Ant içtiler. Göreve yeni başlayan Öğretmenlerin heyecanını Hamzagerek İlkokulu Anasınıfı Öğretmeni Ayşegül Türker, şu mısralarla dile getirdi.
Öğretmen Türker; Bugün bu kutlu günde benim gibi mesleğinin henüz ilk yıllarında, heyecanları yüzlerinden okunan bir grup genç meslektaşım adına bir konuşma yapmak üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Böyle güzide bir topluluğun karşısına çıkmanın beni heyecanlandırdığını da sizlerle paylaşmak isterim. Başta Cumhuriyet’imizi kuran ve her zaman eğitime verdiği önemi bizlere yaptıklarıyla gösteren Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu yolda şehit olmuş saygıdeğer öğretmenlerimizin, Sayın il milli eğitim müdürümüzün, eğitim hayatımız boyunca üzerimizde emeği olan tüm kıymetli öğretmenlerimizin, değerli meslektaşlarımın ve yaptığı çalışmalarla Milli eğitimimize katkıda bulunan tüm eğitim camiamızın öğretmenler gününü kutluyorum. Ben Hamzagerek İlkokulunda Anasınıfı öğretmeni olarak görev yapmaktayım ve görevimin ikinci yılındayım. Bu iki yıl içinde öğrencilerimden çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. En iyi öğrendiğim ve beni her zaman motive eden ise; Üniversitede ne kadar güzel eğitimler alsak da öğretmenliğin öğretmenlik yaparak öğrenilen bir meslek olduğudur. Çünkü öğretmenliğimiz boyunca karşılaştığımız her bir çocuk, ilgisi, potansiyeli, hayalleri farklı olan, topluma kazandırılması gereken bir cevher demektir. Her birini anlamak, beklentilerini karşılamak, onlara ışık ve can suyu olmak biz öğretmenlerin görevidir. Ben inanıyorum ki bu kutsal görev zamana ve mekana bağlı olmaksızın çalışmayı, her zaman öğrenmeyi ve adanmışlığı gerekli kılmaktadır.
Türker; “Atatürk, 24 Kasım 1928’de Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği gün şu sözü söylemiştir. "Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır.” Atatürk’ün bu sözünden anlayacağımız üzere, fedakarlığımızla ve azmimizle ışığını ortaya çıkardığımız her kıymetli eser biz öğretmenlerin aslında en paha biçilemez ödülü olacaktır. Elbette zorlandığımız, yorulduğumuz, zamanlar olacaktır. Fakat asla umutsuzluğa kapılmamamız gerektiği inancındayım. Çünkü bizler biliyoruz ki Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk savaşın en kritik günlerinde bile “eğitim” diyerek 16 Temmuz 1921 de Maarif Kongresini toplamıştır. Bugün bizlere düşen de onun gösterdiği yoldan giderek zorlukların ve engellerin değil çözümün bir parçası olarak her zaman ileriyi görebilmek ve koşullar ne olursa olsun mesleğimizin gereklerini layıkıyla yerine getirmektir. Ben de bugün bir öğretmen olarak öğretenden çok öğrenici olmayı, öğrencilerimin yaşamına dahil olmayı ve öğrencilerimi yaşamıma dahil etmeyi, yalnızca kendi öğrencilerime değil toplumdaki tüm bireylere model olacak davranışlarda bulunabilmeyi, kendime ilke edinmiş bulunmaktayım. Çünkü bir öğretmen neyi merak ederse öğrencileri de onu merak eder, neye ilgi duyarsa öğrencileri de ondan ilham alır. Yani bir öğretmen ne kadar renkli ve aydınlık olursa etrafını da o kadar aydınlatır.”
Öğretmen Türker; “Buna yürekten inanıyorum ki, bugün ben ve arkadaşlarım öğretmenliğe aday olmanın yanı sıra bir milletin geleceğini değiştirmeye de aday olduğumuzun bilincindeyiz. Tüm bu duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşarak, yolumuzun her daim aydınlık olmasını, öğretmenlik coşkusunu her an yüreğimizde taşıyabilmeyi temenni ediyor, öğretmenler günümüzü bir kez daha en samimi duygularımla kutluyorum ve saygılarımı sunuyorum…”