KARS PUSULA / ADEM ALP
Diyetisyen Hülya Tüzünler; Yaşlı bireylerin beslenmeleri konusunda uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
Diyetisyen Tüzünler; Çınarlarımız.
Büyüklerimiz, yol göstericilerimiz. Geleceğimizin pusulaları…
Her bireyin korktuğu dönem denebilir. Yaşlanma anne karnında başlar ve yaşam son gününe kadar devam eden bir süreçtir. Geçen süreçte hastalık dışında bireylerin vücudunda anatomik ve fizyolojik olarak değişikler gözlenir.
Dünya Sağlık Örgütü insan ömrü için kronolojik bir sıralama belirlemiştir. Sınır olarak belirlenen yaş 65 yaş olup, 65-74 yaş genç yaşlılık, 75-84 yaş yaşlılık, 85 yaş ve üzeri için ileri yaşlılık dönemi olarak sıralanmaktadır.
Yaşlılıkta Vücutta Oluşan Değişikler
Normal ilerleyen yaşlanma sürecinde bireylerin zamanla vücut yapılarında, organlarında, organ fonksiyonlarında değişiklikler, zayıflıklar gözlenir. Bu değişikler bazen çevresel faktörlerin etkisi, yaşam tarzı değişikliği gibi sebeplerden kaynaklanır. ( Ekonomik sorunlar, tek başına kalma, hayat arkadaşını kaybetme, çocuklardan uzak kalma…)
Bu Değişiklikler Başlıca:
Yaş ilerledikte vücut ağırlıklarında gözle görülür azalmalar görülür.
Kas azalması, kuvvetsizlik, yağsız dokunun azalması. Bu sebepten ötürü düşmeler, kırıklar gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalınabilir.
Eklemlerde esneklik azalır ve hareketsizlik artar.
Vücuttaki su oranı yaş ilerledikçe azalır. Su azalması unutulmamalı ve telafisi yapılmalıdır. Ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.
Tat ve koku duyuları beraberinde tüm duyularda azalmalar gözlenir. Genellikle bireyler acı, tatlı, tuzlu, ekşi gibi tatları tanıyabilirler. Bu durum besin azalmasına iştah azalmasına neden olur.
Tükürük salgılarında azalmalar en sık karşılaşılan sorunlar arasında olup ağızlarında kuruma olur ve besinlerin yutulmasında sorun yaşarlar.
Hemen hemen her yaşlı bireyin en çok zorlandığı durum ağız ve diş problemleri olmaktadır. Azalan dişler ve ihtiyaç duyulan takma dişler besinlerin çiğnenmesini azaltır. Bu sebepten yenecek besinlerin içeriği ve çeşidi azalır.
Yemek borusunda kasılmalar yaşla beraber azalır ve bireylerde yutmada güçlük, yemek yeme isteğinde azalmalar gözlenir.
İlerleyen yaş beraberinde mide sorunları oluşturur. Bireyler mide de boşalma hızının azalmasından kaynaklı uzun süre açlık hissederler. Böylelikle besin alımı azalır.
Besinlerin emiliminin azalması sonucu vitamin ve mineral eksikliği sıklıkla görülür. ( kalsiyum, B12, folik asit gibi) Bu durum kansızlık ve sinir sistemi hastalıklarını artırabilir.
İleri yaş bağışıklık sisteminde zayıflıklara neden olur böylelikle enfeksiyon ve kanser riski artar. İleriki yaşlarda genelde ölüm nedenleri enfeksiyona bağlı olmaktadır.
Sinir hücrelerinin kaybı ile unutma, günlük hareketlerde azalma, bunama ve depresyon yaygın olarak görülür.
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN SAĞLIK SORUNLARI
· Yüksek tansiyon
· Kemik erimesi
· Yüksek kolesterol
· Kalp-damar hastalıkları
· Diyabet (şeker hastalığı)
· Kanserler
· Zihinsel yetersizlikler, hafıza kaybı, hasarlar
· Kabızlık
· Bağışıklık sistemi zayıflığı
YAŞLANMADA BESLENME NEDEN ÖNEMLİDİR?
Yaşlanma doğal bir süreç olup her bireyin bu dönem içinde yaşlılığa bağlı hastalıkların önlenmesi, geciktirilmesi veya tedavi edilmesi için önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenme ile yaşamın sürdürülmesi ve sakatlıklardan korunmada önemlidir.
Yaşlanma ile enerji ihtiyacı artabilir. (kırıklar, hastalıklar, sakatlanmalar…) Yetersiz beslenme kronik hastalıkların sıklığı ile beraberinde ölümlere de neden olur.
YAŞLILIKTA HANGİ BESİN ÖĞELERİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Proteinler: ( yumurta, et ve et ürünleri, balık, süt ve ürünler,kuru baklagiller…)
Vücudun dış etkilerden korunmasına,
Bağışıklık sistemini güçlenmesi ile hastalıklardan korunmasına, direncin artmasına, enfeksiyonların azalmasına neden olur.
Düşme, kırıklar veya dokularda incinme gibi durumlarda hızlı iyileşmeyi sağlar.
Karbonhidratlar: (tahıllar, meyve ve sebzeler, patates…)
Beyin fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlar,
Bağırsakların çalışmasını sağlar kabızlığı önler,
Yağlar: (balık yağı, zeytinyağı, ayçiçeği yağı… gibi sağlıklı yağlar)
Kalp damar hastalık riskini azaltır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir,
Depresyonu önler,
Bazı hormonların çalışmasını sağlar.
Vitamin ve mineraller:
Bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklara direnç sağlar,
Kemik erimesini önler veya hızını azaltır,
Yüksek tansiyonu önler,
Diyabetten korur,
Kalp-damar hastalıkları riskini en aza indirir, kan kolesterolünün düşmesi sağlanır.
Beyin fonksiyonlarında güçlenmeler, unutkanlık azalma, depresyonun, bunamanın önlenmesi
Göz sağlığının korunması,
Su:
Hücrelerin, organların aktif çalışması,
Vücut ısısının korunması,
Kullanılan ilaç atıklarının atımının kolaylaşması,
Yenilen besinlerin sindirimi, emilimi, taşınması kolaylaşır.
YAŞLI BİREYLERDE BESLENME
Bireyin ideal vücut ağırlığı korunmalıdır.
Günlük öğün sayısı 3 ana, 3 ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Her öğünde 4 temel besin gruplarından (et ve ürünleri, süt ve ürünleri, sebze ve meyveler, tahıllar) besin çeşitliliği sağlanmalıdır.
Kaliteli protein alımına dikkat edilmelidir. ( kahvaltıda günlük 1 yumurta tüketimi protein kalitesini artırır. Ancak herhangi bir sağlık problemi varsa diyetisyene başvurulmalıdır.)
Tam tahıllı ürünler ( ekmek, bulgur…) tüketilmesine özen gösterilmelidir.
Posa miktarı gereksinmeye uygun tüketilmelidir. (posa kaynakları: sebze ve meyveler, tam tahıllar, kurubaklagiller)
Günlük ortalama en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketilmelidir.
Su tüketimi gereksinmeye uygun tüketilmelidir. (ortalama günlük 2-2.5 lt kadar)
Kalsiyum içeriği yüksek besinler tüketilmelidir. (süt ve ürünleri)
Omega-3 yağ asitleri içerikli besinler tüketilmeli. Haftada 2 kez balık, günde 2-3 ceviz… (balık tüketiminde çok kılçıklı olmamasına dikkat edilmelidir.)
Kırmızı et tüketildiği öğünlerde C vitamini kaynaklı besinler (salata, taze sıkılmış meyve suyu…) olmasına özen gösterilmelidir.
Tereyağı, kuyruk yağı gibi hayvansal kaynaklı yağların tüketimi azaltılmalı. Sağlıklı yağlar tercih edilmelidir.
Güneşli havalarda 11.00-15.00 saatleri arasında 15 dakika kadar düzenli olarak güneşlenilmeli. Güneşten düzenli olarak yararlanamayan yaşlı bireyler D vitamini takviyesi almalıdır.
Çiğneme ve yutma fonksiyonlarında azalmalar olduğu için yemekler iyi pişmiş ve küçük parçalar halinde tüketilmelidir. Sebzeler pişirilirken çok dikkat edilmelidir. Aşırı pişirilmiş sebzeler besleyici değerini kaybeder.
Tuz tüketimi sınırlandırılmalıdır. Aşırı tuzlu yemekler yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, kemik erimesi gibi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Yemeklerin tadına bakılmadan tuz eklenmemelidir. Turşu, konserve, salamura ürünlerinden uzak durulmalıdır.
Şeker, şekerli tatlılar, çikolata, hamur işleri tüketimi azaltılmalı.
Kızartmalardan, kavurma tarzı pişirme yöntemlerinden uzak durulmalıdır.
Sigara ve alkol tüketilmemelidir.
Düzenli uyku alışkanlığı edinilmelidir.
Yürüme problemi olmayan bireylerin kısa yürüyüşler veya haftada 3-4 gün egzersiz yapılmalıdır.
Yaşlı bireylerin beslenmesi kendine özgü olarak uygun gereksinmeleri uzman kişilerce belirlenmelidir.
NASIL SAĞLIKLI YAŞLANIRIM?
Uygun koşullarda, renkli, yeterli ve dengeli beslenin,
Fiziksel aktivitenizi artırın, kendinize dinlenmek ve uyku için zaman ayırın,
Kötü alışkanlıklarınızdan uzak durun. (sigara, alkol, tuz, şeker, gereksiz kontrolsüz ilaç tüketimi)