KARS PUSULA / ADEM ALP
Kafkas Üniversitesi’nin düzenlediği “KKTC’nin Türk Dünyası içerisindeki stratejik önemi” konulu konferansa katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Filistin'de yaşananları biz kendimize zamanın da yapılanlara benzetiriz." Dedi.
Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Kars’a gelen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Sarıkamış Alisofu Şehitlik Anıtında, Sarıkamış Şehitleri başta olmak üzere tüm şehitlere dua okudu. Ardından Valiliğe gelen Cumhurbaşkanı Tatar resmi tören ile karşılandı. Valilik Şeref defterini imzalayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ziya Polat’tan şehir hakkında brifing aldı. Kafkas Üniversitesi Ahmet Arslan Kongre Merkezinde düzenlenen “KKTC’nin Türk Dünyası içerisindeki stratejik önemi” konulu konferansa katılan Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı açıklamada, “Buraya gelirken yolda bir takım duygularla geleyim Sarıkamış'a gittim orada kayıtlara göre 80 bin şehit veya daha fazlası var onlara bir Fatiha okudum, rahmet diledim, mekanları cennet olsun, ruhları şad olsun. İşte o kadar şehit Kıbrıs'ın alınmasında Osmanlı Devleti savaşlarla Kıbrıs etrafında o zaman Venediklilere onlara yapılan birtakım saldırılarla bizim insanlarımızın en az buradaki şehitler kadar orada da şehit verdiğini paylaşmak istiyorum yani Kıbrıs böyle kolay kolay elde edilmedi büyük fedakarlıklarla elde edilen ve o zamanın gerçekten dünya nezdinde büyük bir güç olan Bizans'ın uzantısı olan Venediklilerle bir yıl süren savaşlarla fethedilmiş ve Osmanlı İmparatorluğunun çok değer verdiği 1878’lere kadar hatta 1923 Lozan Antlaşmasına kadar Osmanlı egemenliğinde olan Kıbrıs adasının başına gelenler gerçekten hazin bir mesele değil. Kıbrıs esas itibariyle tarihe baktığımızda en uzun süre Osmanlılar tarafından yönetilen, ondan evvel baktığımızda Venedikliler 200 seneden az onlar böyle gider ve oraya gelen gidenlerin şu anda hiçbir esemesi yok, öyle millet yok. Dolayısıyla bugünün Rumları oradan buradan gelen ve İngiliz sömürge yönetiminde oraya aktarılan Rumlar şimdi Kıbrıs'ın esas sahipleriymiş gibi algı yaratmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bizim olan adanın başına çok gerçekten bizi üzen olaylar gelmiş geçmiş.” dedi.
Kıbrıs’ın bağımsızlık tarihini anlatarak bugün Filistin’de yaşananları kendilerinin de zamanında yaşadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “15 Temmuz 1974’te esas itibariyle Yunanistan Kıbrıs'a 1963 kanlı noel denilen, biliyorsunuz binbaşı İlhan Elazığlı o zamanın Kıbrıs Türk alanındaki tabip binbaşı doktorun ailesiyle ve o gece yine yüzlerce insanımızın katledilmesinden sonra 1974’e kadar direnmek hiç de kolay değildi. Çünkü geleceğimiz meçhuldü, ne olacağı belli değildi, Türkiye Cumhuriyeti gelebilecek mi? ve Rum tarafından hep oynattıkları bir müzik vardı; ‘bekledim da gelmedin’ diye dağlarda her türlü mevsiminin yanında Rum tarafından gelen bu müzik Mücahitlerimizin moralini bozmak için yapılıyordu. Yani ‘çok beklersiniz, Türkiye gelemeyecek, çünkü Türkiye'nin gelmesine engeller vardır’ şeklinde maalesef batı dünyasının Müslüman Kıbrıs Türk halkını adadan yok etmek için bizlere yapılan bütün bu saldırılar karşısında elbette bunun altında başka ideolojik faktörler de vardır. Yani mazlum bir halkı bu kadar acımasızca katletmek ve onların adadan temizliği için orantısız güç karşısında bütün bunları yapmak cahillikten daha beter. İşte bugünlerde Kıbrıs'ta büyük bir duyarlılık vardır Filistin'de yaşananları biz kendimize zamanın da yapılanlara benzetiriz, maalesef kimse gelmedi, kimse imdadımıza yetişemedi ama Türkiye ile de elbette temas içerisindeydik. Çünkü Türkiye'nin çok önemli komutanları Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşunda kahraman niteliği kazanan o dönemin komutanları elbette onların tecrübeleri Türk ordusundaki geçmişi, deneyimleri Harap okulunda öğrendikleriyle bizim Mücahitlerimize öğrettikleriyle düzenli bir ordu haline getirebilmeleri o zaman çok değerliydi çok kıymetliydi. Mehmetçiklerimiz ve Mücahitlerimiz büyük bir uğraş içerisinde, 20 Temmuz sabahında çıkartma olurken elbette çıkartmayı destekleyen paraşütle atlayan Mehmetçikler dolayısıyla hem denizden hem havadan hem Mücahitlerimizle karadan güçlü bir harekatla yönetilen Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türk tarihinde fevkalade önemli bir dönem noktası ama şanlı Türk ordusunun tarihinde de çok önemli bir zafer niteliğindeydi. Nitekim birinci harekat 20-21 Temmuz ve 14-15 Ağustos'ta yapılan bir takım çalışmalara Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin sınırları belli oldu. Dolayısıyla 1974 ordusunun adaya çıkması ile merhum Ecevit'in o zaman ifade ettiği gibi ‘biz Kıbrıs'a barışı götürmeye gidiyoruz’ bu barış hem Türklere hem Rumlara ve o günden sonra yavaş yavaş Türkler hepsi kuzeye gelmiş yerleşmiş kuzeyde olan Türkler yerinde kalmış, güneyde yaşayan Türklerin kuzey gelmişler güneyde olan Rumlar yerlerinde kalmışlar kuzeyde olan Rumlar güneye gitmişler ve Kıbrıs'ta 2 bölgelilik ve dolayısıyla 2 farklı otoritenin temellerinin daha da pekiştirdi görüyoruz.” ifadesini kullandı.
Üniversiteli gençlere seslenerek Kıbrıs’a davet eden Cumhurbaşkanı Tatar, “İşte Kıbrıs böylesine stratejik, önemli ve siz gençlerin de iyi okuyup, öğrenmesi gereken milli bir dava olarak bütün bu değerleri gelecek nesillere taşımak için Kıbrıs’ı öğrenmenizi, bilmenizi ve inşallah zaman zaman Kıbrıs’ı ziyaret etmeniz, oradaki Osmanlı döneminden kalan tarihi, kültürü ve bütün güzellikleri görmeniz ve Kıbrıs’a olan ilginizi arttırmanız en büyük temennim ve dileğimdir. Bu duygularla bütün öğrencileri selamlıyorum, her zaman sizleri Kıbrıs’a beklediğimi buradan ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ziya Polat ve Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, Cumhurbaşkanı Tatar’a plaket hediye etti. Programın ardından Kars Ticaret Odası Başkanlığını ziyaret eden Cumhurbaşkanı Tatar üyelerle bir araya gelerek kentteki yatırımlar hakkında brifing aldı.