KARS PUSULA / ADEM ALP

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Teşkilat Başkanı Ahmet Büyükgümüş, "Geldiğimiz noktada Terör örgütü ya kendini feshedecek, ya silahları bırakacak ya da bırakacak, bunun bir başka yolu yok." dedi.

Kars’ta AK Parti Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı yapıldı. Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu’da düzenlenen toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Toplantının açılış konuşmasını İl Başkanı Muammer Sancar, Milletvekili Adem Çalkın ve 65. dönem Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan gerçekleştirdi.

2005-2006 yılında AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk darbe teşebbüsleriyle karşı karşıya geldiğini ifade eden Büyükgümüş, "Bakın şimdi demokrasi havarisi kesilenler, dillerinden özgürlüğü düşünmeyenler, hatta liderlerinin adı da biliyorsunuz Özgür. Ama bunlar 2007 yılında neydi ülkenin gündemi? 'Eşi başörtülü olan birisi bu ülkede cumhurbaşkanı olabilir mi, olamaz mı?' Bugün nereden geldik bugünlere şimdi size soruyorum. bu salonda başörtülü ya da değil, bir fark var mı? Yok. Kars'ın çarşısında, pazarında, sokağında hiçbir zaman böyle bir fark oldu mu? olmadı. Siyasi partiler milletin sorunlarına çözüm olmak, şehirlerin, ülkemizin potansiyelini en iyi nasıl daha harekete geçiririz? Bunun mücadelesinde olmak için vardır ve çıkarız, milletin sorunlarını da çözmek için milletin huzurunda rekabet ederiz ve aldığımız neticeyle de yolumuza devam ederiz. Elhamdülillah milletimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı." dedi.

"Cumhuriyet Halk Partisi'nin derdi milletin sorunlarını çözmek değil" diyen Büyükgümüş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletin içinde başı örtülü ya da değil bir sorun var mıydı? Yoktu. Sorun o beyefendilerin kafasındaydı. Ama kafalarındaki sorunlarını sürekli milletimize boca etmekten yana bir duruş sergilediler. Bugün geldiğimiz noktada bu hal farklı mı? Bu durum farklı mı? Maalesef görüyoruz ki değil. Özellikle İstanbul merkezli bir süredir yürütülen soruşturmaları, mahkeme süreçlerini her biriniz basından takip ediyorsunuz. Şimdi burada bu davalara bu soruşturmalara ilişkin şikayet ediledenler kim? Cumhuriyet Halk Partili. Şikayet edenler kim? Cumhuriyet Halk Partili, bilgileri, belgeleri, kanıtları mahkemeye sunan kim? Cumhuriyet Halk Partilileri. İtilafçı olanlar, 'evet burada yolsuzluk var, arsızlık var, soygun var' diyenler kim? Yine Cumhuriyet Halk Partili. Kendi içlerindeki mücadele, kendi içlerindeki koltuk kavgası, kendi içlerindeki rant mücadelesi adeta mahkemeye taşınmış durumda. Şimdi bunlar olurken Cumhuriyet Halk Partililer ellerine bilgileri, belgeleri, şikayetleri alıp mahkemelere giderken bu beyefendiler ne diyor? Sayın Özel ne diyor? 'Bunlar soruşturulmasın, bunlar araştırılmasın' Niye? Çünkü kendini milletin üstünde gören bir anlayış bu Cumhuriyet Halk Partisi'nden maalesef ayrılmış değil ve bugün geldiğimiz noktada da bizi o süreçlerin hiçbiri ilgilendirmiyor. Mahkeme kararını kendisi verecek. Ama bu anlayışla sokağı provoke etmek isteyenlere karşı, siyaseti zehirlemek isteyenlere karşı, demokrasimizi zayıflatmak isteyenlere karşı da AK Parti teşkilatları cesaretle ve kuvvetler inşallah karşı duracak."

Milletin gösterdiği cesaret ve kararlılıkla AK Parti davası ile Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıkmasıyla Türkiye'de üç büyük işin başarıldığını dile getiren Büyükgümüş, "Bunlardan ilki, ne pahasına olursa olsun hendek olaylarında terörün en yoğun olduğu zaman diliminde biz asla Malazgirt ruhunu bir kenara bırakmadık. Her zaman Malazgirt ruhuyla çalışmak, Malazgirt ruhuyla işlerimize sanılmak için mücadele verdik. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arabıyla, Anadolu'da yaşayan Türk kardeşler olarak inanmışlar ordusu olarak bir araya geldiğimizde neler başardığımızı tarihte hep hatırladık, hatırlattık, bu ruhu diri tutmaya gayret ettik. 26 Ağustos'un her yıl dönümünde Malazgirt Ovası'nda bir araya gelerek bu tarihi sorumluluğu, yol yürüyüşü hem hatırladık, hem hatırlattık. Birinci başardığımız bu kardeşliğe, bu birlik ve beraberliğe ne pahasına olursa olsun her zaman sahip çıktık." diye konuştu.

Büyükgümüş, ikinci başarılan işin milli savunma sanayinin inşası olduğunu anlatarak, "Bu inanç ve kararlılıkla yol yürüdüğümüz, başardığımız ikinci büyük adımımız da savunma sanayimizi, milli savunma sanayimizi inşa ettik. Geçtiğimiz gün yeni Altay tankımızı Türk Silahlı Kuvvetlerimizin emrine verdik. Terörün belini bükecek en gelişmiş araçlarla Mehmetçiğimizi donattık, teçhiz ettik. Ama bu tehditlere karşı cesaretle durmayı 'üretemezsiniz, yapamazsınız' diyenlere karşı bu milletin gençlerine, kadınlarına güvenmenin sonucunda gerçekleşti." dedi.

Başarılan 3'üncü stratejik kazanım hakkında bilgi veren Büyükgümüş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kararlılıkla, heyecanla başardığımız 3. stratejik kazanımımız izni şuydu, hemen 15 Temmuz'un ardından bu ekip, bu kadro 15 Temmuz'u da verdiğimiz mücadeleleri de hep birlikte yaşadık. O hain darbe girişiminden sadece 3 hafta sonra Türkiye'ye Cumhurbaşkanımız şöyle seslendi, dünyaya şunu ilan etti, dedik ki, 'artık biz terör tehdidinin kapımıza gelmesine müsaade etmeyeceğiz, terörü kaynağında yok edeceğiz' ve yürüttüğümüz uluslararası harekatlarla Suriye'de, Irak'ta sağladığımız kombinasyonla terör örgütünün belini orada da kırdık. Şimdi geldiğimiz noktada terör örgütü artık 'ben terör varlığımı sona erdireceğim, varlığımı sürdüremem ve terör örgütü kendimi tasfiye edeceğim' diye açıklamada bulundu. Şimdi istihbarat ve savunma birimlerimiz çok detaylı bir şekilde bu silah yakmaları, bırakmaları ve terör örgütünün kendini feshetme sürecini takip ediyor. Mecliste de milletvekillerimiz işin demokratik denetimini yapmak, savunma ve istihbarat birimlerimizin yürüttüğü çalışmaları zaman zaman incelemek, katkı sunmak için orada Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bu işin demokratik denetimini gerçekleştiriyor. Şimdi geldiğimiz noktada Terör örgütü ya kendini feshedecek, ya silahları bırakacak ya da bırakacak, bunun bir başka yolu yok. Aksi durumda bizim terörle mücadelemiz durmuş, duraksamış değil, bizim terörle mücadelemiz bitmiş de değil. Bizim tek mücadele ettiğimiz terör örgütü PKK da değil. Onun için bu önümüzdeki dönem provokasyonlara, yalanlara, iftiralara, sokakta belli hassasiyetleri taşıyarak eylemlerde bulunmaya karşı AK Parti teşkilatlarımız Kars'ta ve 81 ilimizde güçlü, kararlı, cesaretle duracak. O yüzden bu dönem yapacağımız çalışmalar, şehirlerimizi ortaya koyacağımız irademiz geçmişe nazaran bir ayrı önem taşıyor."