KARS PUSULA / ADEM ALP
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kars İl Başkanı Taner Toraman, İstanbul Sözleşmesi hakkında CHP Kars Kadın Kolları İl Başkan Vekili Aygün Üstünyer ile birlikte basın açıklaması yaptı.
Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı yanında bir araya gelen CHP’liler maske ve mesafe kuralına riayet ederek, “İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz.” dediler.
İlk açıklamayı yapan CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman, “Türkiye’de kadına şiddet durmaksızın devam ederken, İstanbul Sözleşmesi de son haftalarda en fazla konuşulan gündem maddelerinden birine dönüştü. Kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesi noktasında kadınlar için hayati öneme sahip olan İstanbul Sözleşmesi, AKP iktidarı ve yandaş medya tarafından sık sık hedef alınıyordu. Gece yarısı operasyonu ile , Anayasayı yok sayan bir düşünce ile İstanbul sözleşmesini fesh etme kararı alındı.” dedi.
“KHK ile uluslararası sözleşme feshine hukuk ihlaline hayır diyoruz ve TBMM göreve çağırıyoruz.” diyen Başkan Toraman, “İstanbul sözleşmesi; Kadınların güçlendirilmesi yolu dahil, kadın ile erkek arasındaki temel eşitliği teşvik etmek, taraf devletlerin yetkililerine, görevlilerine, kurum ve kuruluşlarına kadına yönelik şiddetle mücadele yükümlülüklerine uygun davranmalarını sağlamaları, cinsiyete duyarlı politikalar geliştirmeleri, şiddeti önlemede ve mücadelede bütüncül politikaların uygulanması. Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle etkin işbirliği tesisi, özel sektör ve medyanın kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla politika hazırlamalarını teşvik etmeyi. Şiddet eylemlerinin tekrarlanmasından korumak amacıyla gerekli hukuki ve diğer tedbirleri almayı, şiddete maruz kalanın şiddet gösterenden tazminat talep etmesini sağlamak üzere hukuki tedbirleri almayı şart koşar. Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile imza altına alınan İstanbul Sözleşmesi bir tek kişinin emri ile iptal edilemez. Uluslararası sözleşmeler yasa hükmündedir ve 15..07.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan “Milletlerarası anlaşmaların onaylanmasına ilişkin Usul ve Esaslar hakkında Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde” Cumhurbaşkanına Uluslararası Sözleşmeleri Fesih etme yetkisi verilmemiştir. Bütünün hukuki yararına olan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ( bilinen adıyla İstanbul sözleşmesi) tek taraflı irade ile fesih edilemez. Bu sözleşmenin feshi iç hukukta 6284 sayılı Ailenin korunması hakkında kanunu da tartışmaya açık hale getirecektir. Buna müsaade edilemez. KHK ile uluslararası sözleşme feshine hukuk ihlaline hayır diyoruz ve TBMM göreve çağırıyoruz. Bizler hep birlikte bu anti demokratik uygulamalara karşı dur demeye devam edeceğiz. Türkiye’ye aydınlık günleri bizler getireceğiz. İstanbul sözleşmesi yaşatır İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz.” diye konuştu.
CHP Kars Kadın Kolları İl Başkan Vekili Aygün Üstünyer ise İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesiyle 42 milyon kadının hakkının elinden alındığını ileri sürerek, “Ülke adına karanlık bir güne uyandık. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi, bir gecede tek adam hükümeti tarafından feshedildi! Bu kararla, koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadın; bir kez daha öldürülmüştür. 42 milyon kadının hakkı elinden alınmıştır. Recep Tayyip Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek; kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur. Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir. Psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, cinsel ve ekonomik şiddet de dahil olmak üzere kadınları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı sözleşmedir. Şimdi AKP hükümetine soruyoruz: “Bu sözleşmenin neyinden rahatsız oldunuz?” Kadını yok sayan düzenden doğan kadına yönelik şiddetin ateşini harlamak, şahsım hükümetinin haddi değildir. Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin boynundadır. 20 Temmuz sivil darbesinin failleri durmuyor, haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalarına devam ediyor. Dün gece TBMM’ye bir darbe daha yapıldı ve kadınların uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımlar heba edildi, evrensel değerlerden uzaklaşıldı. Meclis’te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki sözleşmeler TBMM kararıyla; yani kanunla alınır. Bu karar açıkça Anayasamızı da yok saymaktır. Kadın cinayetleri politiktir. Biz, Erdoğan’ın TBMM’yi ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız! Biz kadınlar korkmuyoruz, sinmiyoruz, zalimlere itaat etmiyoruz, geri durmuyoruz. Onlar korku yaymaya çalıştıkça, bizim örgütlü gücümüz her geçen gün büyüyor. Onlar dallarımızı budamaya çalıştıkça, bizim köklerimiz güçleniyor. Başta TBMM olmak üzere her platformda bu sözleşmenin gereklerinin yapılmasını sağlamak için kadın hareketiyle birlikte mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra bulunduğumuz her alan; sokaklar, mahalleler, meydanlar dahil bizim için mücadele alanıdır. Vicdan sahibi her erkeğin annesi, eşi, kardeşi, arkadaşı olan ve yaşamın eşit ortağı olan kadınlarla beraber olacağını biliyoruz. Biz, hep birlikte bu zulme dur diyeceğiz. Türkiye’ye aydınlık günleri bizler getireceğiz!” ifadesini kullandı.
Açıklamanın ardından bir araya gelen grup sessizce dağıldı.