Av. Zehra Yılmaz açıkladı.

Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan, Kars'ta zaman zaman hukuki boyutlara kadar ulaşan "Kiracı ve Evsahibi" arasında yaşanan, sorunların hukuki boyutunda ev sahipleri neler yapabilir ve hangi yola başvurması gerektiği konularında, bilgi sahibi olmayan ev sahiplerine hukuki süreç ve izlemeleri gereken yol konularında www.karspusula.com internet haber sitesi tüm bu merak edilen soruları, Avukat Zehra Yılmaz'a sordu. 

Avukat Yılmaz: "Kira bedelini ödemeyen kiracıları konut veya işyerinden çıkarmak isteyen kiraya verene 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Ve İcra İflas Kanunu uyarınca çeşitli imkânlar sunmuştur. İcra ve iflas kanunu tarafından kiraya verene tanınan imkânlardan biri, alacaklı kiraya veren, borçlusu kiracı aleyhine ilamsız icra yolu ile takibe başvurabilir. Kiraya veren, kiracısı aleyhine icra takibi yaparak kira bedelinin ödenmesini isteyecek, kira bedeli ödenmezse icra mahkemesinden kiracının tahliyesini isteyebilecektir.  Kiraya veren sadece kira bedelinin tahsilini istemekte ve ayrıca tahliye istememekte ise, genel bir ilamsız icra yolu ile takibe başvurabilir" dedi.

Avukat Zehra Yılmaz: "Türk Borçlar Kanunu da kiraya verene çeşitli imkânlar tanımıştır. Türk Borçlar Kanunu, konut ve çatılı işyeri kiraları açısından, kira bedelinin ödenmemesine dayalı olarak tahliye konusunu iki farklı maddede düzenlemiştir (TBK m. 315 ve 352/2). Türk Borçlar Kanunu’na göre, konut ve çatılı işleri kiralarında (TBK m. 315/2), adi kira (TBK m. 315/2) ve ürün kirasında (TBK m. 362/2) kiracı kira bedelini vadesinde ödemezse, kiraya veren; kiracıya kiraların ödenmesi için muayyen bir mehil (konut ve çatılı işyeri kiralarında 30 gün, adi kirada 10 gün, ürün kirasında 60 gün) tayin ederek, birikmiş olan kiranın bu müddet içinde ödenmemesi halinde bu sürenin sonunda kira akdini feshedeceğini ihtar edebilir. İhtar sonuçsuz kalırsa, verilen sürenin sonunda, ayrıca bir fesih bildirimine gerek olmaksızın sözleşme feshedilmiş olur. Süreden sonra yapılacak ödeme kira sözleşmesinin sona ermiş olması sonucunu ortadan kaldırmaz sözleşme sona erdiği için kiracının kiralananı iade etmesi gerekir. Süre tayini icradan ödeme emri göndermek suretiyle yapılmamışsa, örneğin noterden yapılmışsa, kiracı da kendiliğinden iade etmezse, tahliye davası açılmalıdır; icra dairesine başvurularak tahliye istenemez. Kiracı, bu süreler içinde kirayı ödemezse ve kiralananı iade etmezse, kiraya veren kiracı aleyhine sulh hukuk mahkemesinde (HMK m. 4/1-a) bir tahliye davası açabilir ve bu davada ödenmeyen kiraları da isteyebilir. Kiraya veren bu tahliye davasını kazanırsa, mahkemeden alacağı tahliye ilamını icraya koyarak taşınmazın tahliyesini sağlayabilir (İİK m. 26 vd.) ifadesini kullandı. 

Yılmaz; yine konut ve çatılı işleri kiralarında, adi ve hâsılat kirasından farklı olarak: “Kiracı, bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren,  kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir (TBK m. 352/2)”. Kiraya veren bu tahliye davasını kazanırsa, mahkemeden alacağı tahliye ilamını icraya koyarak taşınmazın tahliyesini sağlayabilir (İİK m. 26 vd.) açıklamasında bulundu.