İSLAM MEDENİYETİ VE MÜSLÜMAN KAŞİFLER

İSLAM MEDENİYETİ VE MÜSLÜMAN KAŞİFLER

28 Kasım 2019 13:01

İSLAM MEDENİYETİ VE MÜSLÜMAN KAŞİFLER
KARS PUSULA / ADEM ALP

Kars'ta "2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı" etkinliği düzenlendi. "2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı" kapsamında Kafkas Üniversitesi tarafından anma etkinliği düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Eylül 2018 tarihinde ilan ettiği “2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” etkinlikleri kapsamında Kafkas Üniversitesinde “İslam Medeniyeti ve Müslüman Kaşifler: İslam Bilim Tarihi” konulu panel düzenlendi.

Ahmet Arslan Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen panele Kars Valisi Türker Öksüz, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, öğretim üyeleri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hayatı video gösterimi ile sunumu yapıldı.

Etkinlikte Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, “İslam Medeniyeti ve Müslüman Kaşifler: İslam Bilim Tarihi” konulu konferans vererek, Müslümanların bilimde dünyayı etkileyen icraatlarından bazılarını sıraladı. İslam Medeniyetinin Temelleri hakkında bilgi veren Bağlı, “İslam medeniyeti vahiy, akıl ve duygunun uyumudur. İslam medeniyetinin en temel özelliği ve özgün yanı budur. İslam medeniyetinde din, medeniyetin bir unsuru olmaktan çok, medeniyetin ruhu, ortaya çıkaranı, yönlendirenidir. İslam medeniyeti özgün formlarıyla ilkelerini vahiyden almıştır. Kur'an-ı Kerim'in temel ilkeleri etrafında oluştuğu için ona Vahiy veya Kur'an medeniyeti de denebilir. İslam medeniyeti ilim medeniyetidir. İslam medeniyetinin kendine özgü en belirgin niteliği, kuşkusuz "ilim" kavramıdır. Bu kavram, başka hiçbir medeniyette bu medeniyette olduğu kadar belirleyici olmamış ve yine İslam'da sahip olduğu konumu başka hiçbir yerde elde edememiştir. Kur'an'da, yaklaşık 750 yerde "ilim" ve onunla eş anlamlı diğer kelimeler geçmektedir. Bütün bu yerlerde ilmin önemine vurgu yapılmıştır. Buna bağlı olarak da tarih boyunca din-ilim kaynaşması, ayrılmaz bir biçimde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla İslamiyet, bir ilim dinidir. İslam medeniyeti hoşgörü medeniyetidir. Bu medeniyet, üzerine kurulduğu inanç, adalet, sevgi, hoşgörü gibi ahlaki, siyasal, sosyal ve ekonomik yönü olan temel değerlerle veya bunlardan birisi ile de tanımlanabilir. Bu açıdan bakıldığında ve bu temel değerlerden birisi esas alındığında denebilir ki, İslam medeniyeti bir hoşgörü medeniyetidir. O, mutlu olması için çalıştığı insanın canını, malını, aklını, dinini ve soyunu korumayı amaç edindiğinden, insanın, inançları, düşünceleri ve duyguları ile yaşatılmasına gayret etmiştir. Aynı duyarlılık çevreye ve doğaya da gösterilmiştir. Müslümanlar kendilerinin dışındaki toplumların, kültür ve medeniyetlerine, hatta eski Yunan gibi pagan öğretinin faydalı ürünlerine bile hoşgörü ile bakmışlar, onlardan aldıkları kimi unsurları daha da geliştirerek insanlığın hizmetine sunmuşlardır. Gittikleri ülkelerde buldukları felsefe, matematik ve tıp gibi bilimlerle ilgili kitapları yakıp yok etmek yerine kendi dillerine çevirerek medeniyetlerine katmışlardır. İslam medeniyeti terkipçidir. Bu medeniyet, bazı eski medeniyetlerin kurulup yıkıldığı Asya, Afrika ve Avrupa topraklarının bir kısmında kurulmuştur. Müslümanlar karşılaştıkları kadim kültür ve medeniyetlerin birikimlerini alarak yeni bir terkibe kavuşturmuşlardır. Sözgelişi, Yunan medeniyetinin felsefe ve tıp, Fars medeniyetinin tıp ve Hint medeniyetinin matematik birikimlerini almışlardır; ancak bu alma basit bir taklit veya kopya şeklinde olmamıştır. Galip geldikleri bölgelerde Müslümanlar, karşılaştıkları kültürleri yok etmeksizin bunları, vahiyle ters düşmeden öz değerlerinin ışığında kendi bilgi, deneyim ve biri kimleri ile geliştirerek yeni ve özgün bir medeniyet kurmuşlardır. İslam medeniyeti çeşitli ırk ve kültürlere mensup ulusların ahenkli bir ürünüdür. İslam medeniyetinin bugün için geldiği noktada Araplar, Türkler ve Farslar başta olmak üzere çeşitli etnik unsurlara mensup bütün Müslüman toplumların payı vardır. Bu yönüyle İslam medeniyeti katılımcılık ve çoğulculuk üzerinde yükselmiş bir medeniyettir. İslam medeniyeti kitap medeniyetidir. Müslümanlarda kitaba karşı oluşan sevgi ve saygı, yazılı eser alanında İslam medeniyetinin dünya medeniyetleri içinde önemli yer tutmasını sağlamıştır. Müslümanların kitaba karşı tutumunda vahyin bir "Kitab" olarak adlandırılmış ve tavsif edilmiş olmasının etkisi olmuştur." dedi.














Yorum Yaz
Uyarı: Hakaret içeren Cümleler veya imalar, inançlara, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.